Saksafon

Saksafon

Saksafon

 

- Saksafon üflemeli enstrümanların tahtalı üflemeliler ailesindendir çoğunlukla batı müziğinde kullanılan pirinçten yapılan, koni ve "S" biçiminde olan, ağızındaki kamışla ses çıkaran bir çalgıdır.
- Saksafon ağızlığı, klarnetinkine benzer.
- Soprano, Alto, Tenor ile Bariton saksafonlar en çok kullanılan saksafonlardır.
- Alto saksafon özellikle klasik batı müziği alanında tutulur.

 

Bu çalgının yapımı ondokuzuncu yüzyılın ilk yarısındadır. İlk kez Adolphe SAX (1814 - 1849) adlı bir çalgı yapıcısı bu çalgıyı 1840 yılında oluşturmuştur. Çalgının adını oluşturan kelimenin ilk Üç harfi (Sax) bulgucunun adı olup (Phone) da Yunanca; ses anlamındadır. Böylelikle iki kelimenin birleştirilmesi sonucu çalgının adı verilmiştir.

           Açkı ve kapaklı ses delikleri ile donatılmış plan çalgı, alaşımdan yapılmaktadır. Kıvrık boyunlu bir biçimde olup, Klarnet gibi kamış takılan Bek' i vardır. Kamış takılı bek, ağza alınarak üflenir. Sol el ses deliği kavrağının üst bölümünde, sağ el ses deliği kavrağının alt bölümünde olmak üzere sağ kalçaya doğru uzanan az eğimli bir biçimde tutulur.Çalgının tutuş ve güvenini sağlamak için, ince bir kayışla veya uzayıp kısalabilen bir iple boyuna asılır. Armoni Muzikalarında kullanıldığından beri, Bas ve Alto Klarnetleri aratmayan bir özellik taşır. Dizge oluşumunun gelişmiş olması bakımından, bestecilerin özellikle Armoni Muzikaları için olan bestelerinde çok değerli görevler verdiği bir çalgıdır. Ses rengi dolayısı ile diğer çalgılardan ayrı bir özellik taşır. Saksafonlar, dizge oluşumu bakımından birinin aynı olan beş çalgılık bir aileyi oluştururlar.

Bu çalgıları çalabilmek için, dudakların; kusursuz, dişlerin; düzgün ve eksiksiz (ön dişler) olması, aranılan nitelikler arasındadır. Bu çalgılara çeşitlerine göre, en erken 10lu yaşlarda başlanabilir. Her gün için, en az 1 saat çalışmak gerekir.

Ney

Ney’in tarihi Osmanlı dönemi müziğine dayanır üflemeli çalgılardan Ney, insanoğlunun ürettiği belki de ilk çalgılardan biri olan ve kamıştan üretilmiş üflemeli çalgılar ailesine mensup olup, tarihin derinliklerinden gelmiş ilkel donanımlı bir çalgı olmasına karşın, insanı etkileyen uhrevi ve doğal bir sese sahiptir.

Kelime olarak kamış anlamına gelen Farsça nay sözcüğündentüremiştir. Ney üfleyenlere neyzen veya nayi denmektedir.

Ney sabit akortlu çalgılar arasında yer alır. Akorda, perdelerinin açkısı sırasında gelir ve öylece kalır.

Yapımında kullanılacak kamışın dokuz boğumlu olması gerekir. Kamışını içi boşaltılarak üretilen ney in en üstteki boğumu tam açılmaz ve yarım bırakılır. Ney e ses veren delikler (perdeler) üstten alta doğru boğumlara belli bir sıra ile dağılırlar. Ney de 1i arkada olmak üzere toplam 7 delik bulunur.

Neyin ilk boğumu olan Boğaz boğumu üstünde yer alan çalgının üflenen ucuna genellikle manada boynuzundan yapılan ve başpare adı verilen bir başlık takılır. Kamışın her iki ucuna, çatlamasını önlemek için gümüşten birer yüzük (parazvane) geçirilir.

Ney, Sağ ve sol dize dayanarak belirli bir açıyla tutulur ve dudaklar başpareye hafifiçe yandan bastırılır. Pest seslere dem sesler denir. Türk müziğine özgü bazı ara sesler, bazı deliklerin yarım veya çeyrek açılmasıyla elde edilir. Başın eğilmesiyle veya açının değiştirilmesiyle bulunan perdeler de vardır. Kudüm ile birlikte Mevlevi müziğinin iki ana çalgısını oluşturan ney, çok uzun bir süreden beri dindışı müzikte de yaygın olarak kullanılmaktadır. 


Yorumlar (0)

Yorum Yazın